13 Temmuz 2009

Kaymaklı kurabiyelerim...



Kaymaklı kurabiyelerim 18 aylık oldu artık birşey anlatınca dikkatle gözümün içine bakıyor olmalarına bayılıyorum birde kafa sallayıp onaylamaları varki ısırrrr yanii

gecen pazartesi kadının izin günü, evde yalnızız bir koşturmaca gidiyor derken Alya ortadan kayboldu, hiç tekin olmuyor bu kayboluşlar muzurluk peşinde olduklarından bir dakikada iş bitiriyorlar ..baktım ki bizim kız merdivenleri tırmanıyor büyük bir keyifle indirdim çığlık kıyamet neden izin vermiyorum diye...bıraktım çıktı kuzucum ama bende de tehlike çanları çalmaya başladı haliyle biraz tırmanmasına izin verdim sonra ikna ettim bir şekil ve Salı ilk iş gidip bir kapı alıp taktım merdiven çıkışına çoook tehlikeli oluyor ev kızlar büyüdükçe çok geçmedi tırmanma kervanına Ecoş da katıldı...şimdi uykuya odalarına giderken kendileri çıkıyorlar merdivenlerden nasıl hoşlarına gidiyor arada da oynatıyorum ama kontrollü çıkmayı beceriyorlar da inmek na mümkün:( çok dikkatli olmak lazım

artık evde oynadığımız oyunlar da tükendi sıkılıyorlar bir süre sonra herşeyden yeni keşifler peşindeler:)ne mutfak eşyalarından hayır kaldı ne de makarna partilerinden hepsinin papucu dama atıldı ne yapsam bilemedim

havuz alıp toplarla doldurdum 1-2 gün idare etti artık uğramıyorlar,
geçenlerde de hadi su dolduralım havuzu dedim doldurmaz olaydık girdiler çıkarabilene aşk olsun nasıl bir ağlama krizi zor çıkardık hatunları...

kitapları çok seviyorlar artık oyuncak almıyorum bolca kitap alıyorum zaten özellikle Pisi kedinin maceralarına bayılıyorlar...

Baba - mama- düdan-atta -aded (aydede) diyorlar ama hala anne diyen yok:( eninde sonunda derler di mi? bana da baba diyorlar babalarına da,anne dedirtmeyi başaramadım hatunlara...

dün yine parka gittik salıncaklara bindiler inmek istemediler bir türlü...
sonunda eve bir salıncak mı alsam ne yapsam bilemedim, ev bu gisişle çocuk yuvasına döndü dönecek zaten iyice şakülü kaydı olsun herşey onlar için

öyle çabuk geçiyor ki zaman hiçbirşeye yetişemiyor gibi hissediyorum kendimi...kızlar için daha ne yapabilirim sorgusu her an ensemde..evdeyken bir fırsat bulup dışarı kaçsam, arkadaşlarla bişiyler içip iki laf etsem diyorum, dışarı çıkıyorum vicdan azabı sarıyor her yanımı neden evde değilim diye...bir türlü dengeyi oturtamadım..

ama geçenlerde psikiyatrımla konuştuk ona bu dumur hallerimden bahsedince, "sen onları çokkk sev gerisi nasılsa gelir" dedi "ve onları çok sevebilmen için senin de kafanın yerinde olması lazım dolayısıyla kendine ayırdığın vakitleri vicdan azabına dönüştürme" diye de ekledi...güzel konuştu sağolsun ama pratikte ne yazık ki bu denli başarılı olamıyorum ..

ben onları herşeyden ve herkesten çok seviyorum zaten hemde deliler gibi:)

1 yorum:

Muge dedi ki...

Bu fotolardan daha cok lazim buraya :)