6 Şubat 2009

Dolap Beygiri...

Saat sabahın 4 ü uykum kaçtı ...çünkü tüm gün evdeki yeni yardımcıyla yaptığım tartışmaya taktım kafayı...bir kısır döngünün içinde gibi hissediyorum artık kendimi tam bir şeyleri yoluna koyuyorum bozuluveriyor, yorgunum hemde çokkkkk...laf anlatmaktan dilimde gerçekten tüy bitti...

kızlarla olmanın keyfi öyle doyumsuz ki, iyi ki doğurmuşum ruhum dinleniyor seyrederken yaptıklarını, gelişimlerini, yeni yeni yürümeye çalışmalarını...

beni en çok yoran etrafımdakilere laf anlatmak...1 senede 4 bakıcı gitti bu 5.cisi bu sefer yatılı alalım bari akşam da bir işin ucundan tutar dedik, hatun saat 8 de tavuklarla uykuya dalıyor...gerektiğinde kaldırırsak kalkarmış...uykudan uyandırıp bir çay verir misin mi diyeceksin...ben söylemiştim yatılı olmasın gündüzlü yeter diye ama onlar da ayrı bir arıza...denemedim değil yoksa..

"bende mi bir basiretsizlik var?" tarzı cümleler kurmak istemiyorum...saçmasapan hatunları başıma çekmemek adına ama kuruyorum ister istemez çünkü sinirlerim tepemde...ve çekiyorum da belli ki bunları hayatıma..derhal bozmalıyım bu döngüyü..

kadınlarla bozdum kafayı...
başka bir hayatım yok şu ara çünkü ...
ve bu şartlar altında işe de dönemiyorum kızları kime nasıl bırakıp gideyim...kreşe yuvaya filan vermek için de daha çok küçükler babaları olmaz diyor benim de içime sinmiyor zaten...
annemin desteği var sağolsun ama prostatlı bir seyir izlemekte...zaten onun da tek başına üstesinden gelmesine imkan yok...ve kaldı ki ona her gelişinde sil baştan herşeyi tekrar tekrar anlatıyorum...hani en büyük faydası kızların yanında güvenebileceğim biri olması...

ama şu yardımcı olsun diye para verip aldıklarım deli ediyorlar beni çünkü kurduğum tüm düzenleri yıkmaya geliyor gibiler, 2 laf edince de küsüveriyor hanımlar...kızlara mutfakta mama sandalyelerinde yemek yemeği öğretmişim çok da büyük bir keyifle gerçekleştirmişiz bu yemek saatlerini , mızmızlık ettiklerinde dolaplardaki kuruyemiş, bisküvi paketlerini ellerine tutuşturup oynatarak yemişler yemeklerini...bir gün 2 saat bırakıyorum eve dönüyorum bakıcı kadın kısmısı, elinde mama tabağı peşlerinde dolaşıyor ve ilk geldiği gün söylemişim bu evde şu düzenler var bunları bozdurmam, ısrar edersen sinirlenirim sinirlenince ben çok fena ısırıyorum adamı, hani koparmadan bırakmam diye...tek yapması gereken bazı kurallara uymak ama hayır o daha iyisini biliyor...

kızları kucağına alma, kucağa ben hiç alıştırmadım bebekliklerinden beri demişim...bir bakıyorum ikiside kucağında dolaşıyorlar evin içinde ...neden diye soruyorsun? ağlıyorlardı yahu bende evdeyim kızım ben neden duymadım ağladıklarını? çünkü sen bir kere aldın kucağına bu veletler de hemen kaptı mevzuyu şimdi şımarıklık yapıyorlar isteklerini sana yaptırabilmek için...

yemeklerden evvel su içirme, doldurma midelerini zaten dişleri çıkıyor adam gibi yemiyorlar demişim...elinde su biberonu dolanıyor... hayır beyinsiz dicem 3 çocuk büyütmüş kendi çocuklarını sözde

daha birsürü saçmalık...
hangi birisini anlatıyım ?
sıcak çay fincanını erişebilecekleri yerlere sakın koyma....
televizyonu ben açmadıysam sen sakın açmaaaa....
benim dışımda bu çocuklara dişleri kaşınıyor diye sürülen jel bile olsa aslaaaa ilaç vermmeeeee........
ve ben bunları anlatmaktan da, bunların beni anlamamasından da fena halde daralmış durumdayım...


son yazdığım yazılara baktım, artık kendimi tekrar etmeye başladım hep aynı mevzuudan bahsediyorum... bu yüzden artık yazma hevesim de kalmadı, eskiden bana çok zevk verirdi şimdi psikolog olarak kullanıyor gibiyim ama monolog bir konuşma var aramızda ben yazıyorum cevap yok...çünkü tüm gün aynı kısırdöngü içinde debelenip duruyorum...dışarıda olsam fikir yürütebileceğim birşeyler olur elbet...

dayanmam lazım, kızlar biraz daha büyüyene dek idare etmek zorundayım biliyorum ama artık limitlerim mi doldu ne kusuyorum içimdekileri rastgele...

ve beni tanıyanların anlayamayacakları kadar da sinirliyim...
yatıp kalkıp şükrediyorum kızlar ve biz sağlıklıyız ve çok şükür iyi bir hayatımız var diye hergün teşekkürler Tanrım diyorum bu ayrı bir bölümü mevzunun ama, gün bitip de, kendimle başbaşa kaldığım saatlerde öylece boşluğa bakarken yakalıyorum kendimi ve ne güzel bırakmıştım tekrar başladım sigara içmeye, kokusundan nefret etsem de o ateşin yanması hoşuma gidiyor bir şekilde...
bu şartlar altında kilo da veremediğimden bir de hormonlu patates gibiyim hala...

oysa bir önceki kadın gitmezden evvel ne güzel diyet programına da başlamıştım bir hastanenin, yine hepsi yarım kaldı yeni kadın gelince tekrar anlat...baştan başla evin düzeni, kızların sorumluluğu derken ben yine aynı haldeyim...

yarın annem geliyor... kızları ona bırakıp biraz nefes alabilmeyi umuyorum önümüzdeki hafta da kalacak umarım ve ben birkaç arkadaşımla görüşüp, biraz kafa dağıtabileceğim diye düşünüyorum...yapılacak işler listesinde birsürü işim var onları da halledicem umarım sokağa çıkınca...
sokağa çıkmak...
ne komik di mi ? artık hayatımda böyle bir kavram var, çünkü kızlar uyurken markete gitmek dışında annem ya da kardeşlerim yoksa kızları kimselere güvenip bırakasım yok..bu gidişle olacağı da yok...

yarın annem geliyor...
önce kuaföre gidip kendime çeki düzen vermeyi planlıyorum
ctesi arkadaşımla, bir kişisel gelişim çalışmasına katılacağım geçen sefer iyi gelmişti yine öyle olmasını umuyorum

sonra da güzel bir hafta geçiricem...herşey yolunda gidecek...kızlar yemedikleri yemekleri yiyecek...kadın biraz silkelenip kendine gelecek ya da gelmek istemiyorsa ve laftan anlamayacaksa yol yakınken gitsin de yeni birine anlatıyım, nasılsa bu böyle devam edecek bari belki o yenisi daha iyi anlayan biri çıkar...ya da bu kendine gelir....

ama bana gerçekten toplu halde geldiler tek bildiğim bu...

neyse önümüzdeki hafta güzel bir hafta olacak...

çok keyifli ve güzelllll...

herşey yoluna girecek..

biliyorum bir zaman geçecek ve bu günlere bakıp gülümseyeceğim sadece ama şu an yaşıyorken uğraşmak gerçekten zor geliyor...

biraz dinleniyim üstesinden gelicem biliyorum sadece biraz dinlenmeye ihtiyacım var...

biraz dinleniyim geçecek...