18 Kasım 2008

"Var mı tırnağın kaşınasın" 2.perde


"Var mı tırnağın kaşınasın" derdi rahmetli babaannem, doğru lafmış anladım.
1 sene dolmadan 4.bakıcı da gitti, hepsi de, "hakkını ödeyemeyiz helal et" diye diye gidiyor...
"öyleyse neden gidiyorsunuz be kardeşim ?"
demek istiyorum diyemiyorum çünkü, yeni birini bulana dek dahi beklemeden gidiveriyorlar, anlamış değilim.

Kötü davranmak gerekiyormuş bu bakıcı kısmısına, o da bende yok yani gözüne baka baka kötü davranamam, emir kipiyle konuşamam bünyeye ters beceremiyorum ve inanmıyorum da bu "kötü davranmak gerekirmiş" konusuna ama bende de bir arıza var belli ki birşeyleri yanlış yapıyorum, belki de daha resmi olmalıyım ve daha az insanca, yani yüzü gözü ağlamaktan şişmiş gelse de sormamalıyım "ne oldu hayırdır?" diye, öğleden sonra işi varsa, "hayır gidemezsin, hafta sonu hallet işlerini" demeliyim (liymişim) buymuş raconu birbilenler öyle diyor...

bebekler doğmadan evvel daha hamileyken bir arkadaşıma çaya uğradığımda, onun yanında çalıştırdığı kadınla diyaloğuna şahit olduğumda şok olmuştum, dövecek gibi konuşuyordu kadınla ve sebebini sorunca "her yolu denedim ama bunlar bu dilden anlıyor, biraz insan gibi davranınca sapıtıyorlar" demişti, hoş eski yardımcılarımızdan sevgili Müge misafirlere bol çekirdekli kavun getirdiğinde bende kendimi tutamayıp hırpalamıştım hatunu, "kızım hiç mi kavun kesip yemedin hayatında? evinde de böyle çekirdekleriyle mi yersin sen kavunu yaaa" diye kendimden geçmişliğim var ama bence haklıydım da, nitekim yaptığı 54648 dangalaklığın ardından bir patlamaydı o çıkışım...

yani tepem attıysa fena dalarım bilinir ama gerçekten artık eskisi kadar takıntılı değilim yaa, yani evim aldı başını gidiyor ne tarafa gittiği belli değil, bir Yengeç kadınına yakışmayacak bir dağınıklığa büründü ortam...kızlar doğdu doğalı her anlamda genişledim zaten kütlesel ve beyinsel olarak, istersen de genişleme 2 çocukla ya, Mazhar Osman ya da Lape olur sonun , hoş bu gidişle ikisinden birinde bir oda ayırtmak şart olacak gibi ya hayırlısı du bakalım daha var, istihap hakkımı doldurmadım. öyle derlerdi di mi? doğru yazdım inşaat işleri yaparken duymuştum bu lakırtıyı da...

geçen ayın son haftaları özgür kız olmuştum oysa, caddelerde gezip, ikizannesi arkadaşlardan birkaçıyla tanışıp kahve içme fırsatımız bile olmuş ve hatta geçen sene katılamadığım ikizanneleri buluşma toplantısına da katılmış ve çok da mutlu olmuştum...

insan içine çıkmaya başladım diye sevinmiştim birazcık, yok yok birazcık değil bayağı bir sevinmiştim...hatta ve dahi şu veremediğim kilolardan da kurtulurum diye bir diyet programına bile başlamıştım doktor eşliğinde, nasılsa Yıldız hanım kızları idare ediyor haftanın 1 günü gider gelirim düşüncesiyle ve abartıp dişçiden de randevu almıştım zonklayan 1-2 tanesini kaybetmeden olaya el koymak için....

ve hatta işe dönme hayalleri bile kurmaya başlamıştım inceden , pek bir faaal görmüştüm kendimi zıplayıp duruyordum oradan oraya ve hoşuma da gidiyordu bu faaliyetler, herşeyi yoluna koymaya başladım izlenimi veriyordu, mutlu ediyordu beni... evde işler yolunda, kızlar sağlıklı mutlu, Yıldız işi kotarıyor ve hatta, "sen git çalış ben bakarım bunlara hiççç merak etme gözün arkada kalmasın" tarzı cümleler kuruyor hergün...

yani birşeyler fazla iyi gidiyordu da görememişim, bir gecede yıkılıverdi hepsi Yıldız hanım perşembe akşamı gitti, Cuma günü sabahtan kızları doktora götüreceğiz diye, "doktor dönüşü ararım sende evdeki işlerini halleder öyle gelirsin" dedim son konuşmamızın bu olduğunu bilemeden, aradığımda zırıl zırıl ağlak bir sesle, "ben istanbullarda yapamıyorum Çorum'a memleketime gidiyom artık" diye zırıldadı ve "gel bende kal konuşalım bir yolunu buluruz" dediysem de dinletemedim ve tüm bu lakırtılarımı da alıp aynen bir tarafıma monte ettim....çok sinirliyim çoookkk cidden şu an elime geçirsem elimin tersiyle bir tane patlatasım var suratının ortasına...
yalan söylüyor...
zerre kadar inanmıyorum küllen yalan kesin daha paralı bir iş buldu...tamam buldun hayırlı olsun git, zincirlerle ayağından bağlayacak halimiz yok da böyle pat diye gidilmez ki be Allahın kulu neredeyse 5 aydır birlikte olmanın da mı bir hatırı yok...

bende hatuna evdeki işlerini bitir de gel diyorum hani kızlar olmasa yardıma da gidecem bu gidişle oysa millet daha da erken çağırırmış, eve dönüldüğünde evinin işleri bitmiş olsun diye, mantıklısı da o ya bende salaklık, çok fena kızgınım kendime sözde bununla daha mesafeli olacaktım, çok fazla özel hayatı hakkında soru sormamk gerekiyormuş sen bildikçe senden istekleri de o derece artıyor...rahmetli babaannem, "maymun bile bir defa çubuklanır" derdi ya bu ben hala akıllanmadım...
sanane kadının evindeki işten güçten 9 da mı geliyor, gelsin 8 de hem bu zamanda millet 7 de bile çağırıyor, ayda bir gün 1 saat erken gelse kıyamet mi kopar? milletin enayisi sen misin? iyilik meleği mi sandın kendini?
kocasından boşanıyormuş, evsahibi evden çıkartıyormuş, oğlu askere gitmiş, yeni eve taşınacakmış mış--muş filan ne dinliyorsun kadının özel hayatını bu kadar, sormasana ne oldu diye haaa, sen sormadan anlatıyorsa da "tamam Yıldız hepimizin hayatı zor kızım hadi işimize bakalım" diye geçiştirsene doğrusu buymuş bak millet öyle yapıyormuş...
sanane beee.....
ne hali varsa görsün...
zıkkımın dibi...

zaten böyle pat diye bırakıp giden birisi hala hayatında nasıl mutlu olabileceğini düşünür ki, ya da hergün "hiç param yok " diyenin cebinde beş kuruş olabilir mi? deklare ediyor zaten parası yok kadının asla da olamaz bu şartlar altında...
burnu da boktan çıkmaz ama gel de anlat kadına sen şimdi bu Karma- Karmama olaylarını...
bak yavrum, "hani o ne ekersen onu biçersin lafı varya, bunun yeni moda lakırtısı Karma felsefesi, yazın yediğin dolmalar kışın bir tarafını tırmalar, gel etme eyleme bu düzen böyle işliyor yapma bana böyle kelek, sonra seni de terk ederler böyle bir gecede , eee şimdi bana ne oldu? der gezersin " diye anlatsana kadına...

"iyilikten maraz doğar" diyenler bu lakırtıyı boşuna mı etmiş,
"dur g.tüm yer edeyim, bak sana neler edeyim" diyen rahmetli babaannenin de mi hatırı yok...neden hala koyamıyorsun şu mesafeyi aranıza mesafesiz orkinos...


yok yok deklare edicem ben artık bu zerzevatları, valla edicem...
başkasının dili yanmasın bari boşu boşuna uğraşmasınlar, bir site kuralım ve şu bakıcı kısmısının inciğini cinciğini dökelim ortaya, ne işleri becerir neleri beceremezler, hangisi ter kokar, hangisi ne halt eder hepsini tek tek yazalım ifşa edelim belki "amannnn adımız çıkar" korkusuyla biraz geri adım atarlar

hayal kuruyorum yine manasız manasız değil mi?
sinirliyim ya ondan, kısa devre yaptı sistem hatta su kaynattım
çok zor geliyor şimdi sil baştan yeni birine tekrar tekrar aynı şeyleri anlatmak hemde çok çok zor...

hani şu klonlama işini halletseler de yapıversem kendimden bir tane diyorum ama, bu ara benim bile kendime tahammülüm yokken benden bir taneye daha kim katlanır o da ayrı ya du bakalım yapıcaz bir şekil...