16 Mayıs 2007

Artık anne olmak günü gelmişse zamandan dırınınınınınınımmm:)

Kim derdi ki, ben de bir gün anne olmaya karar verebileceğim yahuu,
hoş hala da tam verebilmiş değilim ama bir yandan da 5 haftalık anne adayıyım...

pek keyifli, pek garip, pek korkunççççççççççççç......

bu saçma sapan sözleri söylerken, çocuğumun kulaklarını kapatıyorum duyup da istenmediğini sanmasın diye, öyle birşey yok çünkü elbette isteniyor, sadece onun annesi hiçbir zaman ne istediğini tam bilemedi hepsi bu ...

hatta bu sebeptendir ki, öğlen yemeği sipariş ederken bile saatlerce karar veremediğinden obez olmuştur ...

ayakkabı alırken, seçemeyip birkaç rengi birden aldığından, sonrasında
" lüzümsuz alınan ayakkabılar evin erkeğinden itina ile nasıl saklanır? " konusunda ihtisas yapmıştır... daha da bir sürü bu tarz saçmalıklar yaptığına defaten tanık olunmuştur... bunları geçelim

saçmalamayı kesip, şu ruh halimle barışık yaşamayı öğrenmem lazım farkındayım ama henüz bende çok küçüğüm yahuu , yani yaş olarak değil de, duyguyla karşılaşıp sindirme bakımından...

henüz gardımı alamadım , bir alsam zaten gözünün üstüne bir tane indirip rahatlıcam ben bu duygunun hepsi bu...

bu vahşet hali de birkaç gündür var , pek hayırlı da değil ya, geçecekmiş regl olamadığımdan atlatamamışım... biran evvel atlatmam da tüm etrafımdakiler ve kendim adına fayda görüyorum aksi takdirde, işyerindeki arkadaşlardan masum bir iş isteyeni dahi, maket bıçağı ile doğrama potansiyeline sahibim özellikle iş arkadaşlarımca biline...

haa bir de tabii ki, sevgili eşim tarafından 23254545 kere bilinmesinde sonsuz fayda görüyorum, çünkü şu ara uçan uçamayan kuşdan , yürüyen karıncadan herşeyden o sorumlu, ve evet sabah ayakkabımın bağının kopmasından da o sorumlu sorumlu kişi o....yakında sorunlu sorumlu da olabilir:) ay manyak anne prototipi

birde herkesi ve herşeyi Çilek görüyorum ama, bu aşerme filan değilmiş...
"seninkisi kocaman bir Çilek şımarıklığı "
dedi işyerimde evvelden doğum yapmış olan bir bilir anne kişi:(
daha aşermem için erkenmiş aman canım çekmiş de olabilir ne varr...

sabah ve akşam üzeri bulantılarını da saymıyordum şimdiye kadar artık saysam fena olmayacak... hele hele akşam üzeri servise binmeden evvel trafiği görmezden gelip, müziğin sesini açtıysam ne ala yoksa, boğaz köprüsünün üzarinden yürüyerek karşıya geçesim var....hamilelik ve panik atak bir arada hiç iyi bir çift oluşturmuyorlar, derhal boşanmaları lazım...

neyse ki, pek uzun dayanamayıp sızıp kalıyorum çünkü artık, Uyku'nun başka evrelerini keşfediyoum ...Büyük harfle yazdım tabii yaranabilmek adına, UYKU'yu bunca zaman nasıl küçümsediysem yuh bana, şu ana dek ettiğim tüm kusurları affettirme gayretindeyim artık...

evvelden gecenin 2-3'ünde yatıp, sabahın 6'sında zıplayarak kalkan ben şimdi, akşam 20-21:00 deyince çoktan sızmış olup, saat 06:00'da kalkabilirsem kendimi şanslı sayıyorum ama ne yazıkki, sabahın köründe taciz edilen bizim yakada oturan şirket çalışanları için aynı şanstan bahsetmek zor:)

"uyuya kalan hamileleri toplama servisi" diye yeni bir servis işletmesi açsa birisi vallahi köşeyi döner benden çok vardır eminim...

Daha çok minik bir bebiş olduğundan herkese söyleme nazar değer düşer dediler, ya da nazar değmez belki ama düşerse ve herkes sorarsa kendini kötü hissedermişsin eminim ki öyledir ama , ben hamile olduğumu anladığım anda bunu tüm evrenle paylaşmak istedim ve sanırım becerdim de, hatta sağır sultan yetmemiş, kulaksız giyo bile duymuş ...kulaksız giyo bizim arnera gezegenindeki ufaklık çok şirindir:)

uydurmuyorum yahuu bunlar benim galaktik kahramanlarım :)

hem annem küçük kardeşim düşsün diye bir ağaçtan atlamadığı kaldı düşmedi...bu bir ölçü değil elbette zaman değişti ve şartlar herşey çok farklı artık ama umalım ki, düşmesin benimle ve henüz baba olma travması yaşayan ve
"şimdi benim hayatımda neler değişecek ki" diye dolanan babasıyla yaşayacağı kimi zaman komik, kimi zaman garip ama, çok çok sevgi dolu hayatını yaşamak için doğabilmeyi başarsın...

hani bir film vardı Julia Roberts 'la Richard Gere oynuyordu, Runaway Bride diye orada nefis bir evlilik teklifi vardı çok beğendiğim, ben onu biraz bebişime uyarladım...

Sevgili bebişim,
Sana güneşin ilk ışıkları kadar kusursuz ve aydınlık bir dünya verebilecek miyim? bilmiyorum ama inan bana denicem...

Sen ağlayıp huysuzluk yaptığında , beni sabahlara kadar uykusuz bıraktığında dahi, seni büyük bir hoşgörü ve sevgiyle sakinleştirip, uyutmak için elimden geleni yapacağımdan hiç şüphen olmasın...
umarım ağlama sebebin uykusuzluktan mosmor olmuş gözaltlarımı ve şiş yüzümü görüp anneni tanıyamamandan kaynaklı değildir...öyleyse uyu da ikimizde güzelleşelim canikom ,aksi takdirde daha tanınmaz hale gelebilirim :(

seni besleyip büyütebilmek için, en güzel ve keyifli yiyecekleri hazırlamak istiyorum elbette ama, bu huzurlu geceler geçirip uyumama izin verdiğin sürece mümkün olacak aksi takdirde, ailece açız haberin olsun ve umarım mamalarının tadı kötüdür, yoksa obez 1 hatta 2 ortağın olabilir adı anne - baba olan:)

Kimi zaman kızıp, elime geçen terliği sana isabet etmeyecek şekilde fırtalabilirim bu seni sevmediğim anlamına gelmiyor sadece, başkaları tarafından fırlatılabilecek daha büyük terliklerden kaçmanı sağlamak için pratik yapmanı istediğimden:)koca bir şaka elbette ama pratik açısından önemli olabilir...:)

Evin büyük çocuğu olan babanla ittifak kurmak suretiyle, oluşturacağın yaramazlık senoryalarında, baba bir dayanağın olduğuna güvenme gafletine düşme sakın, sonrasında uygulanacak cezalarda elimden kurtulmana yardımcı olamayacak... bu yüzden her zaman benim yaramazlık senaryolarımı tercih etmende fayda görüyorum...

Hayatın boyunca vereceğin kararlara saygılı olmak istiyorum ama, sen yine de ilk başlarda alıştıra alıştıra yaşat bu durumları olur mu? Tencere kapağından uçan daire fikrini beğenmememin ve o anki dumur halimin bir açıklaması vardır elbet ... amacım asla senin yaratıcılığını baltalamak değildir şoktayımdır sadece geçer...

En kocaman öptüğün, en sıkı sıkı sarıldığın ben olmalıyım , aksi takdirde başına gelebilecekleri babana sor o anlatsın, kıskançlığımın hışmından nasibini almak istemezsin...

tu bi continyu........

Hiç yorum yok: