21 Mayıs 2009

Boktan bir durum...

Annelik zor iş klişesini kullanmak istemesem de, elimde başka malzeme yok idare edin gecenin bu saati bulamadım başka bir lakırtı...

hoş, kimse kolay olduğunu söylememişti zaten kendim kaşındım, aldım boyumun ölçüsünü hatta şu anki kiloyla hiç bağdaşmayacak bir halde olduğunun da gayet farkındayım ya olsun analıktandır deyip, koca göbişin üzerine yatma hobisi geliştikçe gelişti iyi de oldu napalım ?alıştım böyle hormonlu patates gibin dolanmaya...geçen seneden bu zamana bi 10 kilo gitti kaldı 15 daha ya o da gidecek inşallah...

konu ben değilim, yani dönüp dolaşıp bana gelecek olması adetten ama esas mevzu ikizler yani benim Kaymaklı kurabiyelerim dünya güzeli meleklerim:)

şimdi, havalar ısındı ısınalı kızların bodylerinin kısa kollularına geçiş yapmış "cıbıl cıbıl dolaşalım "kanalından yayın yapıyorduk ya hani, zaten anaları gibi ateşli hatunlar olmaları sebebiyle soyunurken hiç sesleri çıkmaz, yeterki giydirilmesin hanımlar...

geçen yaz da öyle tek body ve bezle geçmişti bu sene de devam edelim dedik hatta, kolları uzun olup da hala giyilebilme ve apışarası çıtçıtları kapanabilme özelliği devam eden kışlıkların da kollarını kesmek suretiyle Yaz'a uyumlandırdık..

herşey iyi güzeldi lakin bugun hava bozunca yine pijamaları bacaklara giydirelim dedik olmadı, cıbıl bacaklar kabul etmedi eee öyle olunca kışın tulum gibi giydikleri ama artık boyları uzadıkça paçaları şort kıvamına bürünen uykulukları çektik üstümüze, uzun kolları da bir makas darbesiyle kısaltıp tüm günü mutlu mesut geçirdik taaaa ki, akşam üzeri saatlerine dek...

akşam üzeri arkadaşlar uğradılar bir kahve içimlik bizi ve kızları görmeye
maksat kızları görmek aslında ama, Ecoş cadısı yabancı insan kısmısına karşı olanca cadılığını sergilemek suretiyle gelen grubu ürkütmeyi hiç ihmal etmedi daha ilk dakikalarda, insanların yüzünü görür görmez basıyor yaygarayı susturabilene aşk olsun...

hiç anasına çekmemiş bu yanı, ama hiç ilgilenmeden kendi haline bırakılınca bir süre sonra uyum sağlayıp ortama karışıyor ya yine de öyle pek sıcak bir ilişki içine girdiği söylenemez..bir de Kraliçe ya hanım, öyle uzaktan uzaktan kesiyor milleti bir tek esmer ve yakışıklı olanlara kanı kaynayıp yanaştığı görüldü şu ana dek..bu özelliğini de itina ile anasından aldığına kanaat getirildi haliyle:)

Alyoşum cool prensesim ise, her zamanki sakin haliyle gelenleri inceleyip mesafeli tutumunu takındı... ortamda erkek çocuk görünce derhal en sevdiği oyuncakları verip tavlama derdine düşer eğer kanı kaynadıysa, sevmediyse çok fena favori oyuncaklar toplanıp gizli sığınağına götürüp saklanıyor:) yer edindi kendine salondaki koltuğun arkasını sığınak belledi hatun, akşam el ayak çekilince evdeki tüm kayıp kap kacak, yediğini sandığım oysa sadece kemirilip atılan elma parçaları, oyuncaklar bir yığın halinde orada istifleniyor...çok fazla el değdirmek de mümkün değil sabah kalkınca ilk iş gidip zulasını kontrol ediyor çok komik işle peşindeler ve hergün bir yenisi ekleniyor...

tüm günün yorgunluğuna değen de bu komediyi seyretmek zaten...

neyse, biz öyle arkadaşlarla sohbet muhabbet içersinde Alyoş ortamdaki erkek çocuğuyla mercimek fırında oynarken Ecoş girdi salona...heyheylerini dışarda bırakmış geldi hatun ve önce şöyle bir dolandı seyretti tepkisizce ortamı bende "amannnn kimse ilgi göstermesin bırakın" demişim zırıldamayı kestiğinden mutlu bir halde...

ama ilgilenmeyin bölümü beni ilgilendiriyor haliyle,

sohbet koyu, gelen arkadaşım erkek bebenin yuva mevzularını anlatmaktayken yerdeki oyun örtüsünün üzerinde ne idüğü belirsiz bir topak takıldı gözüme ve takılmasıyla oturduğum yerden zıplamam bir oldu, şu koca cüssemle panter misali topağa bir atlamışım ki, ne göreyim koca bir bok parçası ...

şoktayım, ilk defa bok görür gibi desem değil , kızlar doğdu doğalı burnum boktan çıkmış değil, her anlamda boka batmış günler yaşamışlığım dahi var ama, bu en boktanı yani ne bok yapacağımı şaşırmış bir halde kalakaldım...

yerde nerden geldiği anlaşılamaz bir kupa bok bana bakıyor, hemen en kocaman havlu kağıt ıslak mendil darbesiyle yok edildi ve anlaşıldı ki , Ecoşun gündüz giydirdiğim yavşak bodysinin apışarası çıtçıtları açılmış ve nasıl olduysa bezinin de bir kanadı açılmak suretiyle bok özgürlüğünü ilan edivermiş...güler misin ?ağlar mısın ağla tabii ,rezalet...

tüm gün kırk bez tak çıkar hiçbir vukuat olmasın da misafirlerin önünde olacak iş değil...Allahtan erken gördüm de diğer bebeler boka batmadan ortam kontrol altına alındı yoksa toplu hamam sefası yapacaklardı akşamın bi vakti...

Ecoşu kaptığım gibi altını nasıl değiştirdim, popusunu elini ayağını nasıl yıkayıp şartladığımı şaşırdım millet benden şaşkın beni seyirde...

velhasıl akşam sohbetimiz, "olur böyle şeyler bizde çocuk büyüttük" lakırtılarıyla nihayet bulduysa da, ben hala bu boktan durumu hazmedebilmiş değilim...

yabancı değildi gelenler yakın arkadaşlardı ama yine de, insan kendini çok boktan hissediyor yahuuu

valla çok boktan bir durum ama bunu da yaşamak varmış napalım yarından tezi yok o yavşak body den cam bezi yapmazsam ne olayım...