11 Şubat 2006

Papatya falı .........

Bir insan hayatının ne kadarı böylesi bir özlemle beklemekle geçer diye düşündü beklediği kafenin camlarından süzülen yağmuru seyrederken ...bu cafeyi özellikle sevmesinin sebebi bu uluorta görüntüsüydü belki de ...ama hepsinden önemlisi hayatını değiştiren o karşılaşmanın en sessiz şahidi oluşuydu aslında...

yıllar önce bir yaz günü masaların kenarlarında papatyalarla dolu saksıların olduğu bu bahçede görmüştü onu ilk defa, üzerindeki eteğe aldırmadan, umarsızca bacaklarını sandelyeye uzatmış, önündeki kitabı okurken, elindeki elmayı yeryüzünde kalan son elmaymışçasına seyrederek arsızca yemesi geçti gözlerinin önünden ... sonra koçanın içinden elmanın çekirdeklerini çıkarıp, gülümseyerek papatya saksılarına tıkıstırmış ve haylaz haylaz etrafa bakıp hiçbir şey olmamış gibi bir papatya tanesini koparmış yüzünde gezdirerek miskin miskin öylece oturuyordu...

karşıdaki bir başka cafenin önüne öylece çöküp aklını yitirmişçesine onu seyreden adamdan habersiz burnunu kaşıyordu elindeki papatyayı bir yandan koklayarak , çiçeğin sarılığı burnuna değdikçe şirinleşiyor , sonra etrafa yine şöyle bir göz atıp damağında kalan son elma kalıntılarını görgüsüz bir çocuk gibi parmağıyla temizliyor ve parmağını yüzünden çekmesi sanki saatlerce sürüyordu...herşey ağır çekimde gibiydi onu detaylarıyla seyreden birisi için...

öylesine umarsızdı ki , sanki tüm o mekan, sokak, insanlar yaptığı herşeyi görse de söz birliği etmişçesine susmaya yeminliydi...

ya da sadece adam farkındaydı bu inanılmaz güzelliğin....usulca fotoğraf makinasını çantasından çıkartıp birkaç poz çekmeye başladı biraz da çekinerek , oysa etrafında olan bitenin farkında olmadığı gibi, hiç umurunda da değildi ...kendi seromonisini yaşar bir hali vardı biraz evvel burnunu kaşıdıgı papatyayı saçına iliştirmeye çalışıyordu şimdide, genç adam öylesine kendini kaptırmıştıki deklanşöre ard arda basmaya, hiç bir detayını kaçırmak istemediği bu güzellikten, film bittiğinde uyanabildi...film bitmişti...

ama o saniye billemezdi hayatına bazen siyah beyaz, bazense rengarenk günler katacak ve hala üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen ilk günkü heyecanıyla hatırladığı bu karşılaşmanın ona nelere malolacağını...